Karadeniz Tarihi

Kaşkalar

Makale: Özhan Öztürk

Kaşkalar[1], Hitit kaynaklarına göre Karadeniz bölgesinde yaşayan domuz besleyip, keten dokumacılığı yapan[2] kabilelerden oluşan[3] bir halkın adı olup[4], bu halkın kendisini nasıl tanımladığı bilinmemekte, varlıklarına dair arkeolojik bir delil de henüz kaydıyla bulunmamaktadır. Kaşkalar’ın yaşadığı Karadeniz bölgesi ile Orta Anadolu arasında yer alan ve en önemli Hitit yerleşimlerinden birisi olan Maşat Höyük’te yapılan kazılarda[5] Tapikka adlı Hitit kentini Kaşkalar’ın yağmaladığı anlaşılmış bu sarayda bulunan kil tabletler okunarak yöre tarihi aydınlatılmıştır. Hitit tabletlerinde bahsi geçen Kaşka kişi adları[6] Kaşka dili hakkında pek bilgi vermediği gibi[7] Kaşka halkının Anadolu’nun yerli halkı mı olduğu yoksa Kuzey Anadolu’ya sonradan mı geldikleri konusu da belirsizdir.

Çok sayıda kabileden oluşup, Merzifon-Amasya çizgisinin kuzeyinde[8],  Kastamonu, Sinop, Samsun ve Ordu kıyılarında yaşadıkları sanılan[9] Kaşka halkının birliğini Tipiyalı Pinhuniya adlı bir lider sağlamış, ülkesini kral gibi yönetip, Hattuşa’yı yağmalamıştır. MÖ 12. yüzyıldan sonra ise Kaşkalar, Muskhiler ile ittifak yaparak Hitit ülkesinin çöküşünü hızlandırmıştır, bu tarihten sonra Kaşka adıyla ilgili herhangi bir tarihi kayıda rastlanmaması dikkat çekicidir. Kaşkalar’ın, Hititlerin kuzeye genişlemesini engelleyecek denli güçlü ve kabileler halinde yaşayan savaşçı bir halk olmasının yanı sıra keten dokuması yaptıklarının bildirilmesi tarihin en eski çağlarından bu yana Kuzey Anadolu’da kendir ekildiğini de kanıtlamaktadır[10]. Kaşkalar’ın bir devlet organizasyonuna sahip oldukları konusu ise muğlak olup, bir kabile ile yapılan anlaşmaya bir diğerinin uymayıp saldırması gibi kayıtlar bu ihtimali zayıflatmaktadır.

Kaşkalar, birbirinden bağımsız kabileler halinde yaşamalarına karşın II. Murşili döneminde Tipiya ülkesinin lideri Pihhuniya’nın emrine girmişler[11], I. Şuppiluliuma döneminin ardından Kaşka lideri Pittagatalli Tummana ülkesine egemen olmuştur[12]. I. Murşili’nin kayınbiraderi Hantili tarfından öldürülmesinin ardından başlayan bocalama döneminde yazılan Telipinu Fermanı’nda Hurriler‘in ülkenin önceki fetihlerle genişletilen doğu bölümünü tamamen işgal ettiği kaydedilmiştir[13]. Kaşkalar’ın bu dönemde Hitit kentlerini yağmalamaya başlaması muhtemeldir.  III. Hattuşili ve IV. Tuthaliya Nerik ve Tiliura kentlerinin Kaşkalar tarafından işgal edildiğini bildirmiş başta Hitit başkenti Hattuşa olmak üzere tüm istihkâmlar Kaşka akınlarına karşı güçlendirilmiştir[14]. Hititlere yıkım ve felaket getirmeye devam eden süreç Zidanta, Ammuna ve Huzziya dönemlerinde de devam ettikten sonra ancak Telipinu ülkenin kuzeyinin[15] Kaşkalar tarafından işgalini durdurmayı başarmıştır.

II. Tuthaliya ile eşi Nikalmatinin hüküm sürdüğü dönemde kaybedilen toprakların bir kısmı ele geçirilmiştir ki bu döneme ait bir yazıtta kralın Kaşkalar’a karşı 3. seferini gerçekleştirdiği belirtilmektedir[16]. Halefi I. Arnuwanda ve karısı Ašmunikal’a ait bir dua metninde adları sayılarak ülkenin kuzey kentlerinin Kaşkalar tarafından ele geçirildiği belirtilmekte[17], Fırtına Tanrısı’nın kült merkezi Nerik kentinin yıkılmasından ve Nerik yerine Hakmiş kentinde kurulan yeni Fırtına Tanrısı tapınağına gönderilmek istenen eşyanın yağmalanmasından duyulan üzüntü anlatılmaktadır. Bu dönemde kuzey eyaletleri olan Kinnara, Kalaşma, Harranaşşi ve Kişşiya yöneticileri Hitit kralına sadakat göstermeleri konusunda uyarılmış[18], Kaşkalarla ise anlaşma yoluna gidilmiştir. Bununla birlikte Kaşkalar anlaşmaları sıkça ihlal etmiş, hatta III. Tuthaliya döneminde Orta Anadolu’ya doğru hareket ederek Hattuşa’ya saldırmış[19], KBo VI 28 adlı tablette bildirdiğine göre Nenaşşa[20] kentine dek ilerlemişlerdir.

III. Tuthaliya döneminde Maşa ve Kammala ülkelerinde yaşayan Kaşkalar, Hitit ülkesinin Kaşşiya ve Hulana Irmağı bölgelerine saldırmışsa da yenilgiye uğratılarak püskürtülmüşlerdir[21] Tuthaliya, ordusuyla Kaşkalar’ın yağmaladığı Kathariya ve Gazzapa kentlerine girmeyi başarmıştır. I. Şuppiluliuma tıpkı babası III. Tuthaliya gibi kuzey Anadolu’da askeri harekâtlar yürüterek Kaşka tehlikesini etkisiz kılmaya çalışmış,  Arzawa ve Hayaşa üzerine yürümüştür[22]. Hititler’in Kuzey Suriye krallıkları ile savaştığı bir dönemde Kaşkalar Kuzey Anadolu şehirlerini teker teker ele geçirmeye başlayınca iki ordu karşılaşmış, Hitit kralı Darittara civarında Kaşka lideri Pitaggatalli’yi yenerek, Kaşka kenti Timmuhala’yı ele geçirmiştir[23]. Yine bu dönemde Hatti ülkesinin kuzeydoğusunda yer alan ve Kaşka saldırılarına maruz kalan Kuruştama kentinin halkı Mısır’a[24] göç ettirilmiştir[25]. II. Murşili döneminden itibaren Hititler, Kaşkalar’ı sınır kalelerinden oluşan sağlam bir savunma hattının ardında tutarak denetlemeye çalışmışlardır. Bu dönemde Kaşka kabileleri, Tipiyalı Pihhuniya idaresinde toplanmaya başlamışlardır. İlk Kaşka kralı olan Pihhuniya devletleşme sürecine girerek iktidarının yedinci yılında, Hayaşa ile ittifak kurup, Zazzişa ve İştitina kentlerini işgal etmişse de ülkesi Murşili tarafından yağmalanmış, Pihhuniya da esir edilip Hattuşa’ya götürülmüştür[26]. Kaşkalar, III. Tuthaliya döneminde Ziharriya ülkesindeki Tarikarimu Dağı’nı ele geçirip üslenmiş, burası üzerinden Hattuşa’ya saldırmışlardır. III. Tuthaliya dağlık bölgeyi tekrar ele geçirmesine karşın Nerik kentini geri kazanmayı başaramamıştır.

III. Hattuşili Kadeş Savaşı için kardeşi ve savaş arabalı askerleri ile Mısır’a giderken askerleri arasında Kaşkalar da yer almıştır[27]. Kadeş Savaşı sırasında Kaşka kabileleri Hakmiş’i[28] ele geçirmişse de Hattuşili geri döndüğünde Hakmiş’i geri almakla kalmamış, üzerinde insan yaşamayan Durmitta, Zippalanda, Hattena ve İştahara ülkelerini iskân etmiş, Kaşkalar’ın elindeki Nerik kentini ele geçirmiş Haharwa ile Maraşşanta halklarını egemenliği altına almıştır[29]. III. Hattuşili, askeri yöntemlerin yanı sıra sınır şehirlerinin güvenliğini sağlamak için Kaşkalarla pek çok anlaşma[30] yaptıktan sonra Tiliura gibi kentleri yeniden iskân etmiştir[31]. Kaşkalar’ın kentte konaklamalarının bile yasaklanmasının yanı sıra Hitit halkının Kaşkalar’a ait sığır ve koyunları gütmesinin bile şiddetle cezalandırılması iki halkın yakınlaşmasına engel olmak için uygulamaya konmuştur.

IV. Tuthaliya ve oğlu III. Arnuwanda dönemlerinde Hitit-Kaşka mücadelesi devam etmişse de, son kral II. Şuppiluliuma döneminde krallık yıkılmıştır ki bu döneme ait herhangi bir Hitit yazıtı olmayıp, Mısır ve Ugarit kaynaklarından bilgi edinilmektedir. Arkeolojik kazılarda Hattuşa’nın yakıldığı anlaşılmışsa da yıkımı gerçekleştirenlerin ezeli düşman Kaşkalar mı yoksa bu dönemde ortaya çıkan deniz kavimleri mi olduğu hala sorusu cevap aramaktadır. Bu olaydan kısa bir süre sonra Asur kaynaklarında Kaşkalar’ın, Muşkiler ile ittifak yaparak güneye indikleri ve I. Tiglat Pileser’in hüküm sürdüğü Asur ülkesine saldırdığı kayıtlı olup, Kaşka adına bu tarihten sonra herhangi bir belgede rastlanmamıştır.

Cavaignac[32], Kaşkalar’ın hâkimiyet alanlarını Kuzey Ege’ye dek genişlettiklerini iddia etmişse de bu teori günümüzde kabul görmemektedir. Von Schuler, Hattuşa’nın kuzeyindeki bölgede 3 ayrı Kaşka grubunun varlığını bildirmektedir[33]:

  1. Batı Kaşkaları, Kızılırmak’a dökülen Gökırmak’ın kuzeyinde yerleşmiş olupPala-Tummana ülkesini tehdit etmekteydiler.
  2. Doğu Kaşkaları, Kelkit Vadisi’nin kuzeyinde yaşıyor olup, ülkeleri Azzi-Hayaşa’ya dek uzanıyordu.
  3. Merkez Kaşkaları, Kızılırmak ile Çekerek ırmakları arasında yaşamaktaydı.

 

Hititler, Kızılırmak Havzası’nı Kaşka kabilelerinin saldırılarından korumak için Orta Karadeniz kentlerinde tahkimat yapmışlarsa da bu kentlerin tümünün lokalizasyonu tam olarak bilinmediği için Kaşkalar’ın yaşam alanının sınırları da netleştirilememektedir. Hitit kil tabletlerinde[34] Kaşkalar tarafından işgal edilen Nerik, Hurşama, Kaştama, Şerişa, Himuwa, Taggaşta, Kamaya, Zalpuwa, Kapiruha, Hurna, Dankuşna, Tapaşawa, Tarukka, İlaluha, Zihhana, Şipidduwa, Waşhaya ve Patalliya kentlerinin adı geçmekle birlikte bunlardan sadece Şerişa’nın yeri kesin olarak tespit edilebilmiştir.

MÖ 17. yüzyıla ait en eski Hitit belgelerinde adlarının geçmemesi Kaşkalar’ın Karadeniz bölgesini sonradan işgal ettiğini düşündürmektedir. Buna karşın III. Hattuşili dönemi yazıtlarında[35] Kaşkalar’ın ilk Hitit kralları Labarna ve I. Hattuşili döneminde var olduklarını bildirmesi ve Hititler ile Kaşkalar arasında sınır olarak Kummeşmaha Irmağı’nın adını vermesi -her ne kadar I. Hattuşili Orta Karadeniz kentlerinden bahsederken Kaşkaların adını anmamaktaysa da- bu düşünceyi tartışılır kılmaktadır. I. Hattuşili’den sonra tahta geçen I. Murşili döneminde Hitit Devleti sınırlarını doğuya Fırat Havzası’na doğru genişleyerek Babil’i ele geçirmiştir. Önceden belirttiği gibi bu döneme dek Kaşkalar’dan bahsedilmemiş olması bölgeye sonradan geldikleri teorisini oratay çıkarmışsa da tersine Hitit devletinin en güçlü döneminde Hitit kentleri için sorun yaratmaya cesaret edemedikleri için bahsedilmeye değer de görülmemiş olabilmeleri de güçlü bir ihtimaldir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Pontus Makale Serim

Pontus: Antik Çağ’da Doğu Karadeniz Coğrafyası

Pontus: Antik Çağ’da Doğu Karadeniz Arkeolojisi, Etnik Yapı ve Genetik Verileri

Doğu Karadeniz’in Antik Çağ’daki yerli halkı: Byzerler, Bekhiriler, Heptakometler, Mossynoikler

Kaşkalar  

Tibarenler

Antik Çağ’da Doğu Karadeniz halklarından Moskhiler veya Muşkiler 

Makronlar

Khalibler ve Driller

Tzanlar, Canlar, Sanniler

Karadeniz Bölgesinde Türkmen Yerleşimi

Notlar

[1] Kaşkalar ile bugün İran’da yaşayan Türk soylu Kaşgay halkı arasındaki isim benzerliğinden yola çıkılarak bu halkın atası oldukları iddia edilmiştir (Gökdağ, 1997: 29; Memiş, 1990: 110)

[2] II. Murşili’nin Kaşka seferinde “Benim farkımda olmayan düşman, ekinleri biçmeye koyulmuştu. Onlara saldırdım, sivil halkı, sığırları ve koyunları yakaladım” (Alp, 2001: 127)

[3] Hititçe “şute” kelimesi “kabile” ile özdeşleştirilmiştir (Hoffner, 1979: 262)

[4] Kaşka adı, Hattilerin ay tanrısına verdikleri isim Kaşku ile ilişkili olabilir. Asur yazılı kaynaklarında Kızılırmak kavsinin iç ve güneyi Tabal ülkesi olarak adlandırılırken, III. Tiglat-Pileser (MÖ 745-727) döneminde ait bir yazıtta Kaşku ülkesinin adının geçmesinin yanı sıra vergi alınan Tabal kralları arasında Kaşku veya Kaşkili Dadilu adlı birinin varlığı da (Sevin, 1998: 188) Kaşku ülkesinin Tabal ile sınırdaş olduğunu düşündürmektedir.

[5] Özgüç, 1978: 1-17

[6] Schuler, 1965: 89-94

[7] Bazı yazarlar Hatti dili ile ortak kelimelere dayanarak bu dili konuştuklarını ileri sürmüştür

[8] Dinçol ve Yakar, 1974: 564

[9] Orta Karadeniz Bölgesinin kuzeyinde Kaşka, batıda Pala-Tummana, doğuda Azzi Hayaşa ülkeleri yer almakta bu ülkelerin sınırları net olmayıp Hitit askeri gücüne göre değişmekteydi

[10] Sinop-Boyabat civarındaki Kovuklukaya civarından çıkarılıp -Bizans dönemine-MS 10. Yüzyıla tarihlenen 36 iskeletten 15 kadınlara ait olup, bunlarda özellikle 5 tanesinin ön dişlerinde sıra dışı aşınma tespit edilmiş, dişlerin kesici kenarlarında oluşan oluk biçimli ek aşınma yüzeyine yol açabilecek en uygun öğenin ip olduğu düşünülmüştür (Erdal, 2008: 152-166). Bu bulgu Kaşka bölgesinde Bizans döneminde de kendir tarımının ve imalatının devam ettiğini göstermektedir.

[11] Goetze, 1933: 86-97

[12] Ertem, 1980: 60-64,79-83

[13] Dinçol, 1982: 30

[14] Alp, 2001: 139; Dinçol, 1982: 30

[15] Marişta adlı kentin işgali söz konusudur

[16] Matthews 2004: 202, 206

[17] Schuler, 1965: 30, 152

[18] Schuler, 1965: 32

[19] Goetze, 1933: 80

[20] Niğde civarındaki klasik Nenossos kenti

[21] Güterbock, 1956: 65

[22] Güterbock, 1956: 65-68

[23] Güterbock, 1956: 108-110

[24] Mısır ile kastedilen Filistin olmalıdır

[25] Güterbock, 1956: 98

[26] Dinçol, 1982: 41.

[27] Otten, 1981: 10

[28] Çorum civarında bir yerleşim olmalıdır

[29] Otten, 1981: 16-21

[30] Antlaşmaya göre Kaşka askerleri kente giremeyecek, Kaşkalar geceyi kentte geçiremeyecek, Kaşka köleleri kent içinde kullanılmayacak, kent sakinleri Kaşka çoban ve çiftçilerle dostluk kurmayacaktır.

[31] Schuler, 1965: 145-148

[32] Cavaignac, 1931: 109

[33] Schuler, 1965: 13-14

[34] Arnuwanda – Ašmunikal çiftinden kalan bir dua metnidir.

[35] Schuler, 1965: 19,146